Bir düştü.
Bir sabah,
Bir sabah,
bir şiir
ve bir şarkı kadar süren düşlerin birinde
sesini duydum.
"Uyan!"
Zaman,
uzun bir sabah,
uzun bir şiir
ve uzun bir şarkı oluverdi.
Perdeyi araladın.
Bir takvim yaprağı da önüme
düştü.
düştü.
Yüzün hazirandı.
Ellerin ılık...
Beklemiş elmanın kokusu,
uzun zaman beklemiş olmanın tadı vardı
içimde.
içimde.
"Elma da
benim kadar beklemiş midir?"
İnsan
bir defa becerebildiğinde
sesli düşünmeyi,
ya özgür kalıyor,
ya da tutsak oluyor
sonsuza dek.
Gülümsedin.
Gülüşün
hangisiydi,
bir türlü çözemedim.
Kalktım,
yalınayak dans ettim
odanın içinde.
"Yalınayak dans etmek,
varolmanın
dayanılmaz bir hafifliğidir.
Kundera'nın
bundan haberi var mıydı?"
diye sordum.
Yeniden özgür bıraktın beni,
ve yeniden tutsak ettin.
Yalınayak kaldım
odanın içinde.
benim kadar beklemiş midir?"
İnsan
bir defa becerebildiğinde
sesli düşünmeyi,
ya özgür kalıyor,
ya da tutsak oluyor
sonsuza dek.
Gülümsedin.
Gülüşün
hangisiydi,
bir türlü çözemedim.
Kalktım,
yalınayak dans ettim
odanın içinde.
"Yalınayak dans etmek,
varolmanın
dayanılmaz bir hafifliğidir.
Kundera'nın
bundan haberi var mıydı?"
diye sordum.
Yeniden özgür bıraktın beni,
ve yeniden tutsak ettin.
Yalınayak kaldım
odanın içinde.
Oda...
Uzun bir gece,
uzun bir şiir
ve uzun bir şarkı kadar
küflüydü.
küflüydü.
Gün gece,
gece oda,
oda küf içinde,
küf benim içimdeydi...
Ne söylemeyeceğimi
biliyordun.
"Bana hiç bilmediğin bir şey söyle"
dedin.
Ne söylemeyeceğimi
biliyordun.
"Bana hiç bilmediğin bir şey söyle"
dedin.
Seninle içilen acı kahvenin telvesini
seçtim.
Sana,
seninle içilen acı kahvenin
kıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııırk
yıl sürecek anısını
anlatmak istedim.
(Sessizlik...)
Aramızdan geceler,
sabahlar,
haziranlar,
mevsimler geçti...
Ve hiç zaman...
Küflü bir bıçağın
ikiye böldüğü elmanın
sesini duydum.
Gözlerimdeki perde aralandı.
Uyandım.
İçim
acıdı.
Acısı
sonsuzdu.
Ve anısını da
hiçbir takvim yaprağında
bulamadım.
Uyan...
Düşün...
Son gecenin sabahı,
son şiir, son şarkı,
son elma ve son kahvede
yak perdeyi.
Takvimi yırt.
Odayı yık.
Yalınayak dans et,
mütemadiyen.
Ve sakın
bensiz
düşme.
seçtim.
Sana,
seninle içilen acı kahvenin
kıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııırk
yıl sürecek anısını
anlatmak istedim.
(Sessizlik...)
Aramızdan geceler,
sabahlar,
haziranlar,
mevsimler geçti...
Ve hiç zaman...
Küflü bir bıçağın
ikiye böldüğü elmanın
sesini duydum.
Gözlerimdeki perde aralandı.
Uyandım.
İçim
acıdı.
Acısı
sonsuzdu.
Ve anısını da
hiçbir takvim yaprağında
bulamadım.
Uyan...
Düşün...
Son gecenin sabahı,
son şiir, son şarkı,
son elma ve son kahvede
yak perdeyi.
Takvimi yırt.
Odayı yık.
Yalınayak dans et,
mütemadiyen.
Ve sakın
bensiz
düşme.
Deli Kız