Kumların üzerinde yan yana oturmuşluğumuz, saçma sapan hayat hikayelerimizi anlatırken birbirimizi merakla, hayranlıkla dinlemişliğimiz var sanki. Birlikte denize taşlar fırlatmışlığımız ve bunu yaparken her saçmalığa en yaratıcı küfürleri savurup birbirimizden hiç utanmamışlığımız... En büyük itirafı kim yapacak diye yarışmışlığımız, ne kazanmışlığımız-ne kaybetmişliğimiz, aksine suçlarımızı bastırırcasına gülüşmüşlüğümüz, gülüşmelerimiz kesildiğinde uzun uzun bakışmışlığımız... Birlikteyken sessizliği de sevmişliğimiz ve bunun anlamından emin olmuşluğumuz... Güneşte uzun süre durmuşluğumuz, yanıklarımızla dalga geçmişliğimiz ve her birini akşama doğru esmeye başlayan hafif rüzgara bırakmışlığımız... Birbirimizin üstünü örtmek yerine birlikte ürpermeyi tercih etmişliğimiz... Sana en sevdiğim şarkıları söylemişimliğim, bana bolca şiir okumuşluğun... Suyun sadece sesiyle yetinmemiz gereken saatler geldiğinde takımyıldızları takıntı haline getirmişliğimiz... Göğe bakmaktan boyun değil de akıl tutukluğu yaşamışlığımız... Olası tüm tedavileri reddetmişliğimiz, aynı gömleği giymişliğimiz, "birlikte daha deli" damgası yemişliğimiz... Çaresizce anda yok olmak istemişliğimiz... Gözlerimiz kapanırken el ele tutuşup hoşçakalmışlığımız...
Her uyanışta bir hayali gerçek ya da bir gerçeği hayal sanmak mı... Bir türlü bulamayışımız...
Var sanki...
Çok tanıdık gelmiyor mu?
Deli Kız