Bazı anlar vardır.. Kısacık... İliklerine işleyecek kadar küçük, küçücük anlar... Saniyeler kadar süren... Seni ayakta tutacak bütün duyguları saniyeler içinde sana dolu dolu yaşatan... Sıkıcı bir kitabın şaşkınlıkla ve hayranlıkla altını çizdiğin aykırı satırları gibi... Nadir... Unutmaman gereken anlar...
Taşlar yerine oturur; alışır ve unutursun. Taşların yerinden oynadığı anlar vardır... Sürekli hatırlanan, hatırlandıkça tekrarlanan, tekrarlandıkça genişleyen, büyüyen, ölümsüzleşen anlar... Soru sormayı bıraktığında hantallaşır insan. Cevabı bulduğunda ölür... Bazı anlar... Bazı kısacık anlar... Küçücük, taşların yerinden oynadığı anlar... Sarsıcı... Hayatta kalırsın. Heyecanlı, meraklı, endişeli, tutkulu, kuşkulu, korkulu... Pişmanlık dolu... Dengeni altüst eden, sana bildiğin bütün duyguları sorgulatan anlar... Yaşayan, yaşatan anlar...
O anlardan birindeyim şu an. Özlediğim, dengesiz, dengesizliğimi özlemle kucakladığım bir andayım...
Zamana taşları yerinden oynatan kısacık, küçücük, tüm aykırı anlar için teşekkür ediyorum. Umrunda olmadığımı bilerek...
Soru sormayı bırakmaman, bir cevap bulmaman için dua edeceğim sana. Altını çizeceğin aykırı satırlar olsun okuyacağın sıkıcı kitaplarda... Her satırın altını çizme diye dualar edeceğim. Seni yaşatacak bir dengesizliğin olsun isteyeceğim. Ona sarılmanı dileyeceğim. Ve ne kadar şanslı olduğunu anlamanı...
O anlardan birinde... Karşılaşmak, sendelemek ve düşecekken kucaklaşmak üzere...
Kısacık... Küçücük öptüm.
Deli Kız
