Dayanılmaz bir özlem duyduğunda... Onu bir daha hatırlamayacak kadar... Ya da öfkeyle hatırlayacak kadar... Bıkana kadar... Tıkanana kadar seveceksin.
Delice sevdiğin bir meyveyi bir sepet dolusu yemek, yemek ve yemek gibi olacak özlemin tadı. Yedikçe şişecek, şiştikçe kusturacak kadar olacak şiddeti sevginin. İçinden çıkarıp hafiflemeyi isteyecek kadar... Özgür olmayı dileyecek kadar... Sonunda pes edecek, kurtulacak ve bir daha ihtiyaç duymayacak kadar seveceksin.
Beş paket sigarayı sabahın beşine dek aralıksız yakıp söndürmek gibi seveceksin ya da. İçine çektikçe boğulacak kadar... Boğulacağın anda lanet edip öğürene kadar...
Üç şişe şarabın dibini üç şarkıda görecek kadar özleyeceksin mesela. İçtikçe boğazını yakacak, içten içe yanacak kadar... İleri derece yanıktan his kaybına uğrayıp bir daha hiç bir şey hissedemeyinceye kadar özleyeceksin.
Senede bir gün mü...
Elbet bir gün mü...
Pişman olur da bir gün mü...
Bir daha düşünmeyecek kadar...
Tüketeceksin...
Deli Kız
