20 Temmuz 2013 Cumartesi

Dilsiz Devinimsiz

hiç aramadım
hiç kaybetmedim
hep oradaydı
kendini bulamadığında baktığı tek yerde
ılık bir bahar havası
güneşin batması
midelerin kelebeklerce istilası
ve bundan sebep bakışların köşe bucak kaçması
sırasında çekilmiş bir fotoğrafta

ne zaman inceden bir sedaya kalkışsam
hevesli bir kabulleniş kısardı sesimi
dağılmış sözcüklerime
kilit vururdu kuruyan damağım
dilsiz olduğunu bildiğimden
kesilirdi çığlığım
yutkunup kaya oturmuş boğazımda
konuşmasın diye susardım aşk
o kareye bakardım

hiç aramadı
hiç kaybetmedi
hep oradaydım
kendimi bulamadığımda baktığım tek yerde
ılık bir bahar havası
güneşin batması
midelerin kelebeklerce istilası
ve bundan sebep bakışların köşe bucak kaçması
sırasında çekilmiş bir fotoğrafta

ne zaman ufak bir dokunuş geçse içinden
tembel bir erteleyiş sımsıkı tutardı ellerini
titreyen parmaklarına
düğüm atard
ı terleyen avuç içleri
devinimsiz olduğunu bildiğinden
yaslanırd
ı arkasına
yerleşip ruhunun en derin kuytularına
geçmesin diye beklerdi aşk
o kareye bakardı

hiç aramadık
hiç kaybetmedik
hep oradaydık
kendimizi bulamadığımızda baktığımız tek yerde
ılık bir bahar havası
güneşin batması
midelerin kelebeklerce istilası
ve bundan sebep bakışların köşe bucak kaçması
sırasında çekilmiş bir fotoğrafta

o, fotoğraf karesinde
ben, bakışlarını kaçırdığı o karenin yakalandığı parmak izinde
göz göze değilsek de o an
unutmadığımız bir deklanşör sesinde
akıllarda kaldığımız son yerde beraberdik
hevesli kabulleniş ve tembel erteleyişlerin eseri keyfimiz yerinde değildi bir
bu gizemi korur
ve özgürlüğümüzün acı tadını çıkarırken

üzüldüğümüz

geciktiğimiz de değildi
zira hangi bugün dünü geri getirebilir
hangi dün bugün olabilir
üzüldüğümüz
görmezden gelemeyecek kadar yakın
göremeyecek kadar uzak olan
bu BAŞKALIK
bu başkalarıyla da BİZ olamayış
aynada fark edip terkedemediğimiz tek şey 
bu iki kişilik bir başınalıktı

hiç aramadı
cebinden çıkardığı tütünle
rüzgara emanet etti hüznünü tembelce
hiç kaybetmedim
zulada tuttuğum müzik kutusuyla
dumanına fısıldadım özlemimi hevesle
aşkın dilsizliği

aşkın devinimsizliği hep oradaydı

yansıdı aynaya
gerçeğin tortusunda kalan yorgun düşler
uykusunu kaçıran sese alıştı zamanla
ben ürperdikçe
mışıl mışıl uyanığız
ılık ılık üşüyoruz
ikimiz de
dilsiz
ve
devinimsiz bir fotoğraf karesinde
Deli Kız