28 Ocak 2025 Salı

Henüz

gördüm

seni ve
bildiklerinin peşinden koştuğunda tutulan 
masalsı aklını

içinin almadıklarıyla
alabildiğine yüklüsün
dolmuşsun
duruyorsun öylece
öyle zamansız

sanki
hem 
hiçbir zamana ait değilsin
hem de
tüm zamanların sonuna gelmişsin

söylesene
en çok hangisisin

amansızım bense
en çok da kendime

neden biraz 
uyumuyorum
nereye gizledin bizi

bir sağa dönüyorum bir sola
ve hatta
sırrımızla parlayan aynaya baktığımda
deliye

bulabilir misin beni
kaybolmuşum çünkü
sanırım 
bir yolum da
zaten yokmuş

yok olmak için geçtiğini söylüyorlar saatlerin
sahi
yaşıyor muyuz bu günleri, bu mevsimleri
idareten
öğütülüyor muyuz yoksa
bihaber

öyleyse
lütfen 
sıradan bir gece vakti 
sen öldür beni
hissedelim 
ki
"
var bir sebebi
"
diyelim

vurulduk mu
belki duruluruz bir 
mühür gibi

nefes al 

nefes alıyorum

hiç bilmediğin 
zamansız 
ve yolsuz bir düşün peşinden koşar mısın biraz da

herkes 
ve her şey kadar darmadağın olsun yatacağım yer
içine göm beni

yalnızlığın, 
derinlerin, 
imlerin dans ettiği dizelerle ört üstümü
dize gelmesin  
okundukça dökülüversin 
onca özlediğin

şüpheciliğin sana kalsın
öfkene yer ayır hemen yanı başımda

daha önce 
söyleme fırsatım oldu mu
hatırlamıyorum 
ama
katıksız bir hiddeti
gereksiz kuşkulara yeğlerim
gider ayak üstelik

bakarsın
cümle ahenk kıskanırken mehtabımızı
elbette
teselliden öte
biraz olsun hafiflersin 
geri dönmeyecek olmam gerçeğiyle

"
adı HENÜZ konmuş olmalı
"
dedirtecek kadar yaklaş
üç adımda, misal
üç dal çiçek savur ruhuma

sevda
umut
yara
 
ben
kırmızı bir susuzluk
sen
başlı başına masmavi deniz

nasıl bilecekler
aslında
yıkıldı yıkılacak bir 
distopya değil
üç değil
çok çiçekli bir iklim
kuruldu kurulacak 
bir ütopya gibiyiz

söz ver

inatla
gülümseyeceğiz
bir şey bittiğinde başlayacak olan 
her şeye
Deli Kız