8 Eylül 2013 Pazar

Oyunda Kalmalı

     Ne yapmalı? Yanıtsızlık canımı sıkmalı mı çokça ve nihayetinde vazgeçmeli miyim orada olduğunu bildiğim lakin henüz burada olmayan o gerçeği düşlemekten? Yoksa vardır beni üzmeyecek bir nedeni ve bir de doğru zamanı doğru seçilmiş sözcüklerin diyerek sağ omzumun üstündeki görünmez meleklere mi kulak vermeliyim çoğunlukla yaptığım gibi? Başımıza gelmiş-gelecek her şey tercihlerimizden ibaret gibi görünse de "Öyle olması gerekiyormuş" dedirten kaderci ve gizemli bir tarafı da var hikayelerimizin. Ben ya da kader bu hikayeye farkında olmadan öyle bir efsun katmışız ki... Başlamadan bitmemesi gerekecek kadar güzel... Başlayıp da bitebileceği, biterken yıkabileceği riskini göze alabilecek kadar kuvvetli... Şimdi bana en çok yakışanı bilerek-isteyerek tercih ediyor gibi görünüp aslında yeniden kadere bırakıyorum sözün büyük kısmını... Pes etmiyorum. Eyleme de geçmiyorum. Henüz orada olmadığım halde burada kalmamı istediğini düşlüyorum. Sebebini bilmiyorum ancak ona tanıdığımı sandığım pek çok kişiden daha fazla inanıyorum ve kızamıyorum. Yüzünde yansıyacağı güne kadar bu hikayeyi koruyup büyütmeye devam ediyorum. O da tercihleri ve kaderiyle yürürken gülümsesin istiyorum uzaklaşmadan... Ben yazarım, o susar; o gelir, ben kaçar saklanırım. Kendini bilen iki insan, bilmediğimiz bir oyunun görünmez de hissedilir hamleleriyle buluruz sabahları elbet. Yoksa çarpışır mıydık göz gözü görürken karanlıkta?
Deli Kız