16 Haziran 2013 Pazar

Bugün "Her Şey" Günü

     Kızınıza dünyanın en değerli mirasını bırakmak istiyorsanız eğer ona onu koşulsuz sevdiğinizi, attığı atacağı her adımda yanında olacağınızı, onunla her daim gurur duyduğunuzu ve duyacağınızı ve ona sahip olduğunuz için dünyanın en şanslı babası olduğunuzu söyleyin sık sık... Söylediğiniz her şeyi hissettirin... Onu dinleyin, ona hak vermekten vazgeçmeyin... Sonra izleyin onu, nasıl yürekli nasıl sağlam durduğunu hayata karşı; sakın korkmayın, üzülecek ama tükenmeyecek asla siz olmasanız da yakınlarında... Karşılığında tarifsiz bir aşka sahip olacaksınız!

     Eti kemiği gitmiş olabilir ama beraber geçirdiğimiz 30 yıl boyunca varlığının bende yarattığı izler öyle derin öyle kuvvetli ki, sanki her an beraberiz; sanki hala fısıldar kulağıma ihtiyacım olduğunda "Ben yanındayım" diye... Bilirim ki evlat aşkı en gerçek aşktır çünkü beni çok, beni en güzel o sevdi! Ben de onu bambaşka seviyorum... Onu çok özlüyorum... Bugün hislerim daha bir tarifsiz; bir garip ürperiyor içim... Görüyorsa içine düştüğümüz durumu kemikleri sızlıyordur diye düşünüyorum yaşadıkları süre boyunca vatan için düşünen sorgulayan çalışan, bayrağına-Ata'sına-marşına sadık sayısız aydın cennet babaları gibi! Bir yandan gurur duyduğuna da eminim sesim sesimiz çıktığı için korkmadan umutla...

     Ben de onunla gurur duyuyorum. Küçük yaşlarımda ailemizle ilgili alınacak kararlarda beni de masaya davet edip fikirlerimi sorduğu ve bana demokrasinin anlamını önemini o yaşlarda benimsettiği için; düşüncelerini ve yaşam tarzını dayatmak yerine bana sadece yol göstermeye çalışıp kararlarıma tecrübelerime saygı duyduğu ve uzaktan da olsa beni dikkatle izlediği için; kimi zaman SEVGİLİNİN değil SEVGİNİN elinden tutmanın gerektiğini dile getirerek yeri ve zamanı geldiğinde vatandaşlık görevinin özel hayattan daha mühim olduğunu bana öğrettiği için; emek karşılığı kazanılan 3 kuruşun havadan gelen trilyonlardan daha değerli olduğunu benimseyip benimsettirip maddi açıdan en zor zamanlarımda kimseden bir şey beklemeden yine işime gücüme-kendi ekmeğime sarılmamı ve kazanmamı sağladığı için; kişisel çıkarlar ya da bireysel farklılıklar nedeniyle ayrımcılık yapmamanın en büyük erdemlerden biri olduğunu, çöpçüsünden simitçisinden hacısından hocasından çaycısından bakanından doktorundan her kesimden bireyle aynı masada oturup bir bardak çayı paylaşarak ve cenazesinde hepsini bir araya getirerek önce insan ve birlik olmanın değerini son yolculuğunda bana gösterdiği için... 

     ŞEREF adı bende başlı başına bir hayattır... Mutlu bir çocuk masalıdır... Güçlü bir yetişkinin el kitabıdır... Yazabildiklerimden daha fazlasıdır, çoğunu anlatamadığımdır ve bu nedenle daha ziyade içimde yaşayıp boğazıma da takılsa beni mutlu, beni eşsiz, beni şanslı kılandır... "Yeniden gelsem dünyaya yine aynı BEN olmak isterim!" dedirtendir... Annem kıskanmasın; hatırlıyorum ilkokul çağlarında "Kimin kızısın?" diye sorulduğunda annemin gözlerinin içine baka baka "Babamın..." derdim... Belki de alınırdı. :) Ama biliyorum ki onu babam yapan biraz da annemdi; eş ruhların güzelliğiydi belki de... Seni de canımdan çok seviyorum ANNEM. İyi ki varsın ve sağlıkla hep yanımızda ol inşallah...

        Babalar gününüz kutlu, aşkınız sonsuz olsun...
Deli Kız